Binali Yıldırım, İstanbul Boğazı'na inşa edilecek 3. köprünün bir an yapılması gerektiğini belirterek, işe başladıktan 36-40 ay sonra hem yolu hem köprüyü bitirmek istediklerini bil

Partisinin düzenlediği etkinlik ve açılışlara katılmak üzere dün Rize'ye gelen Bakan Yıldırım, Gürcistan gezisi için yola çıkan ve Rize'deki Erzincanlı basın mensuplarıyla sohbet etti. Memleketi Erzincan'da görev yapan basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Yıldırım, İstanbul Boğazı'na yapılacak 3. köprünün ihale aşamasında sona gelindiğini belirtti. Yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirilecek proje için devletin kasasından herhangi bir kaynağın kullanılmayacağını ifade eden Yıldırım, "3. köprü ve onun devamında olan yaklaşık 100 kilometrelik Kuzey Marmara Otoyolu'nun 20 Nisan itibarıyla ihalesi yapıldı. Teklifleri alındı. Bu proje yap-işlet-devret projesi ile gerçekleştirilecek. 5 teklif geldi, ikisi elendi. Şu anda mali teklifler değerlendiriliyor. 3 teklif yarışıyor. 5-10 gün içerisinde de hemen süratli bir biçimde sonuç ortaya çıkacak" diye konuştu. 3. köprünün önemine değinen Yıldırım, "Süratle en uygun teklif belirlenip, bir an önce sözleşmesini yapıp başlamak istiyoruz. Artık gerek batıdan doğuya, doğudan batıya transit trafik, gerekse İstanbul içi trafik günden güne ağırlaşmaya başladı. Bir an önce bu köprünün yapılması icap ediyor. Hedef işe başladıktan itibaren 36-40 ay civarında bir sürede yani 3 sene diyebiliriz. Bu sürede hem yolu hem köprüyü bitirmek istiyoruz" dedi. Fatih Projesi Bir gazetecinin, CHP'nin Fatih Projesiyle ilgili yolsuzluk iddialarına ilişkin sorusunu yanıtlayan Yıldırım, "Fatih Projesi, Milli Eğitim sisteminde çok önemli bir yenilik, yeni bir çağ, bir çığır açacak proje. Esas itibarıyla tüm okullarda kara tahta ile beraber, akıllı tahtaların monte edilmesi, her sınıfa yani 42 bin okul, 600 bin sınıfa internet bağlantısının yapılması, kameralar, fotokopi makineleri, diğer alet edevatın yerleştirilmesi, artı öğrencilere de belirli bir program dahilinde el bilgisayarlarının veya tabletlerin dağıtılmasıdır. Tabi tabletlerin içerisinde de ayrıca okunacak derslerin programları olacak" diye konuştu. Projenin 4 yıllık bir süresi olduğunu anlatan Yıldırım, şunları kaydetti: "Şu anda 85 bin sınıfa yetecek kadar akıllı tahta siparişini, bakanlığımız ihalesini yaptı ve eylül ayına kadar bunlar tamamlanacak. Daha sonra ikinci, üçüncü, dördüncü parti olacak. Bu arada da 10-12 milyon tabletin Türkiye'de yapılması için bir çalışma yapılıyor. Çalışma da tamamlanmak üzere. Bu proje ile birlikte sadece eğitimde, bilişimi en iyi şekilde kullanmak amacını gütmüyoruz. Aynı zamanda, bilgi iletişim teknolojileri, telekomünikasyon ile ilgili yerli teknoloji, yerli imalatı da teşvik edeceğiz. Projenin toplam yaklaşık tutarı 8 milyar TL'dir. Belki daha da ucuz olacak. 8 milyarlık projede 20 milyarlık yolsuzluk nasıl yapılır? Birisi bunu bize anlatsın. İzahı mümkün olmayan, mesnedi olmayan bir iddiadır. Bir kere bunun bilinmesi lazım. Kaldı ki bu projedeki yapılacak her şey, rekabet sağlanarak, yarışma yapılarak gerçekleştirilecek. Dolayısıyla burada daha çok istihdam oluşturulacak. Daha çok yerli ürün yapılmış olacak. Ülkemiz kazanacak. Bu dünyanın da gıpta ile izlediği bir projedir. Tabii hizmetlere söyleyecek bir şey bulamayınca siyasi rakiplerimiz aslı astarı olmayan, ölçüsü izanı olmayan birtakım suçlamaları yapıyorlar. Bu sadece bu konuda değil, birçok konuda karşımıza çıkıyor."