MENÜ

DUYURU :

Bildirimlere izin vererek gelişmelerden anında haberdar olabilirsiniz.

İşsizlik 11 yılın en düşüğünde

Türkiye'de bu yılın mayıs döneminde işsizlik oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 1,2 puan azalarak yüzde 8,2 oldu.

Yüzde 8,2 işsizlik, Türkiye İstatistik Kurumu'nun aylık seriye geçtiği 2005 yılından bu yana da görülen en düşük oran.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Hanehalkı İşgücü Araştırması, "2012 Mayıs Dönemi Sonuçları"na göre, geçen yılın Mayıs döneminde 2 milyon 550 bin kişi olan işsiz sayısı, 2012'nin aynı döneminde 2 milyon 272 bin kişiye geriledi.

Kurumsal olmayan nüfus geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 264 bin kişilik artışla 73 milyon 482 bin kişiye, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus (15 yaş ve daha yukarı yaştaki nüfus) ise 1 milyon 160 bin kişi artarak 54 milyon 599 bin kişiye ulaştı.

Mayıs döneminde, Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı, geçen yılın aynı dönemine göre değişim göstermedi ve yüzde 50,5 olarak gerçekleşti.

Aynı dönemler için yapılan kıyaslamalara göre, erkeklerde işgücüne katılma oranı 0,6 puanlık azalışla yüzde 71,4, kadınlarda ise 0,4 puanlık artışla yüzde 30,2 oldu.

İşgücünün eğitim ve yaş dağılımlarına bakıldığında, toplam işgücünün yüzde 15,9'unu 15-24 yaş grubundakiler oluşturdu.

Lise altı eğitimlilerde işgücüne katılma oranı; erkekler için yüzde 69,3, kadınlar için yüzde 26,8 olarak hesaplandı. Yükseköğretim mezunu erkeklerde yüzde 84,8 olan işgücüne katılma oranı, kadınlarda yüzde 69,4 düzeyinde gerçekleşti.

İstihdam 837 bin kişi arttı

Bu yılın mayıs döneminde istihdam edilenlerin sayısı, 2011 yılının aynı dönemine göre 837 bin kişi artarak, 25 milyon 282 bin kişiye yükseldi. Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 90 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 747 bin kişi arttı.

Sektörel kompozisyona bakıldığında istihdam edilenlerin yüzde 25,2'si tarım, yüzde 18,8'i sanayi, yüzde 7,2'si inşaat, yüzde 48,8'i ise hizmetler sektöründe yer aldı.

Geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında inşaat sektörünün istihdam edilenler içindeki payının herhangi bir değişim göstermediği, hizmetler sektörünün payının 1,2 puan arttığı, buna karşılık tarım sektörünün payının 0,5 puan, sanayi sektörünün payının ise 0,7 puan azaldığı görüldü.

İstihdamın yüzde 71,5'i erkek

Mayıs dönemi itibarıyla istihdam edilenlerin yüzde 70'ini erkek nüfus oluşturdu.

İstihdam edilenlerin yüzde 58'i lise altı eğitimliler, yüzde 62,2'si ücretli, maaşlı veya yevmiyeli, yüzde 23,9'u kendi hesabına veya işveren, yüzde 13,9'u ise ücretsiz aile işçileri oldu.

İstihdam edilenlerin yüzde 58,2'si 10 kişiden az çalışanı olan iş yerinde çalıştığı, yüzde 3,1'inin ek bir işinin bulunduğu, yüzde 2,4'ünün mevcut işini değiştirmek için veya mevcut işine ek olarak bir iş aradığı tespit edildi.

Ücretli olarak çalışanların yüzde 87,3'ü sürekli bir işte çalışıyor.

Kamu istihdamı

Maliye Bakanlığı tarafından derlenen verilere göre de 2012 yılının ikinci döneminde toplam kamu istihdamı 3 milyon 159 bin kişi oldu.

Kayıtdışı istihdam yüzde 39,9

Yaptığı işten ötürü herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 2,8 puanlık azalışla yüzde 39,9'a geriledi.

Bu dönemde, 2011'in aynı dönemine göre tarım sektöründe sosyal güvenlikten yoksun çalışanların oranı yüzde 83,1'den yüzde 83,3'e yükseldi, tarım dışı sektörlerde yüzde 28,7'den yüzde 25,3'e düştü.

Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 15,9



Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 278 bin kişi azalarak 2 milyon 272 bin kişiye geriledi. İşsizlik oranı ise 1,2 puanlık azalışla yüzde 8,2 seviyesinde gerçekleşti.

Kentsel yerlerde işsizlik oranı 1,5 puanlık azalışla yüzde 10,1, kırsal yerlerde ise 0,9 puanlık azalışla yüzde 4,5 oldu.

Genç nüfusta işsizlik oranı da 2011 yılının aynı dönemine göre 1,6 puan azalarak yüzde 15,9'a geriledi. Söz konusu oran geçen yılın aynı döneminde yüzde 17,5 düzeyindeydi.

Mayıs dönemi itibarıyla tarım dışı işsizlik oranı da yüzde 12'den yüzde 10,4'e geriledi.

Bu dönemde işsizlerin yüzde 30,6'sı eş-dost vasıtasıyla iş aradı. İşsizlerin yüzde 89,9'u (2 milyon 42 bin kişi) daha önce bir işte çalışanlardan oluştu.

İşsizlik gerekçelerine bakıldığında ise işsizlerin yüzde 26,1'ini çalıştığı iş geçici olup işi sona erenler, yüzde 13,9'unu işten çıkarılanlar, yüzde 21,1'ini kendi isteğiyle işten ayrılanlar, yüzde 6,5'ini iş yerini kapatan/iflas edenler, yüzde 9,8'ini ev işleriyle meşgul olanlar, yüzde 10,9'unu
öğrenimine devam eden veya yeni mezun olanlar yüzde 11,8'ini ise diğer nedenler oluşturdu.

325 bin kişi bu dönemde işten ayrıldı



TÜİK verilerine göre, Mayıs 2012 döneminde 2 milyon 350 bin kişi işe yeni başladı veya iş değiştirdi. Bunun toplam istihdam içindeki oranı yüzde 9,3 oldu. İşe yeni başlayan veya iş değiştirenlerin yüzde 29,6'sı 25-34 yaş grubunda yer aldı.

Bu dönemde işe başlayan veya iş değiştirenlerin yüzde 16,3'ü sanayi, yüzde 33,1'i hizmetler, yüzde 27,8'i inşaat sektörü, yüzde 22,8'i ise tarım sektöründe işe başladı.

Mevcut işsizlerin yüzde 14,3'ünü (325 bin kişi) bu dönemde işten ayrılanlar oluşturdu.

Mevsim etkilerinden arındırılmış göstergeler

Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücü göstergelerine bakıldığında mayıs döneminde mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısında bir önceki döneme göre 100 bin kişilik artış, işsiz sayısında ise 6 bin kişilik azalış gözlendi.

Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücüne katılma oranı bir önceki döneme göre 0,1 puanlık artışla yüzde 49,8, istihdam oranı da 0,1 puanlık azalışla yüzde 45,3 oldu. İşsizlik oranı ise herhangi bir değişim göstermedi ve yüzde 9 seviyesinde gerçekleşti.

İşgücü anketleri nasıl açıklanıyor



2005 yılından itibaren Hanehalkı İşgücü Anketi'nin tahminleri, hareketli üçer aylık dönem ortalamaları esas alınmak kaydıyla aylık olarak yayınlanıyor.

Bu seride ilgili üç aylık dönemin ağırlıkları, dönem ortası aya ilişkin nüfus projeksiyonları esas alınarak hesaplanırken, ifade kolaylığı açısından tahminler de dönem ortası ay adıyla ifade ediliyor.

2010 yılından itibaren temel işgücü göstergeleri, mevsim etkilerinden arındırılarak da yayımlanıyor.

Altın fiyatları bildiğiniz gibi sürekli olarak değişiklik göstermektedir. Türkiye altın fiyatları, aslında dünya genelindeki bazı parametrelere bağlıdır. Yani sadece Türkiye'ye bağlı herhangi bir piyasa altın fiyatlarını belirlememektedir. Bildiğimiz gibi dünya genelindeki borsaların açılış kapanış saatleri aynı anda olmamaktadır. Dünyanın herhangi bir yerindeki altın borsasında işlemler sonlanırken, bir diğerinde henüz yeni başlamaktadır.

Altın, yatırım araçları arasında uzun vadede kazanç sağlayan güvenilir bir maden olduğundan ve dilediğiniz anda alıcı bulabileceğinizden dolayı, çok fazla tercih edilmektedir. Altın fiyatlarını aslında dünya genelindeki ekonomiler aynı anda belirler. Borsanın en güçlü ülkesi ABD'dir. Bu nedenle de altın fiyatlarında daha çok ABD etkili olmaktadır. Geçtiğimiz dönemlerde altın fiyatlarını, ABD'de yaşanan krizler sıkça etkilemiştir. Bu nedenle altın fiyatlarının ABD'nin çeşitli kurumlarının davranışları doğrultusunda etkilendiğini söyleyebiliriz.

Bir başka açıdan baktığımızda altın, sadece kıymetli bir maden olarak yer almamaktadır. Altın aynı zamanda bir mücevher hammaddesidir. Özellikle bazı ülkelerde, mücevhere önemli ölçüde talep vardır. Türkiye de mücevher talebi fazla olan ülkeler arasında yer alıyor. Mücevher piyasasındaki bu talepler de altın fiyatlarına etki eden bir diğer unsurdur.

Altının aynı zamanda bir maden olduğunu hesaba katarsak, endüstriyel alanda da altına ihtiyaç olduğunu görürüz. Endüstriyel ihtiyaçlar, altın fiyatlarını ufak bir oranda da olsa etkilemektedir.

Altın fiyatlarını takip etmek ve en uygun zamanda altın alımı yapmak, tabii ki yatırımcılar için en doğru seçenek olacaktır. Siz de altın fiyatlarını takip ederek yatırımınız için uygun zamanı bekleyebilirsiniz.