MENÜ

DUYURU :

Bildirimlere izin vererek gelişmelerden anında haberdar olabilirsiniz.

OECD büyüme beklentisini açıkladı

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) 2012 Türkiye raporunu açıkladı. Büyüme ve enflasyon beklentilerini paylaştı.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) 2012 Türkiye raporunda, uygulanan yapısal ve makroekonomik politikaların Türkiye'nin ekonomisinin güçlenmesinde etkili olduğu belirtildi.

OECD 2012 Türkiye raporunu açıkladı. Raporda uygulanan yapısal ve makroekonomik politikaların ülke ekonomisinin güçlenmesinde etkili olduğunun altı çizildi.

OECD'in hazırladığı raporda “Küresel kriz boyunca Türkiye'de uygulanan makroekonomik ve yapısal politikalar ülke ekonomisinin güçlenerek yeniden yükselişe geçmesinde etkili oldu. 2010-2011 yıllarında ülkede büyüme ortalama yüzde 9 olurken iş alanları yaratma konusunda da güçlü artış oldu” ifadesi kullanıldı.
Cari açık ve enflasyon oranlarına da dikkatin çekildiği raporda, “2010-2011 döneminde Türkiye'de cari açığın GSYH'ye oranı yüzde 10'a yaklaşırken, tüketici fiyatları enflasyonu da yüzde 10'un üzerine yükseldi” ifadelerine yer verildi. 2011'in ortalarından beri yavaşlayan ekonominin iç ve dış dengesizlikleri azaltmaya yardımcı olduğu belirtilen raporda, cari açığın azaltılması ve enflasyonun yüzde 5 hedefine inmesi için makroekonomik ve yapısal politikaların kullanılması gerektiği bildirilerek, “Bu, yaşam standartlarında uzun vadede istikrarlı gelişmelere de temel oluşturacak” denildi.

Raporda, ülke ekonomisinde iç ve dış talebi dengelemek, istihdamın sürdürülebilirliğini sağlamak ve gelirlerle yurt içi tasarrufların artması için dış rekabet gücünün artırılması gerektiği kaydedildi.

Merkez Bankası'nın para politikasıyla ilgili olarak ise “İhtiyatlı maliye politikası enflasyonu düşürmeye ve volatil sermaye akışlarıyla mücadele etmeye yönelik” ifadesi kullanıldı.

Raporda, “Türkiye'deki makroekonomik ve yapısal politikalar ekonomiyi dengelemeye ve istikrarlı büyüme sağlamaya odaklı olmalı” tavsiyesine yer verilirken, ülkenin enflasyon hedefine ulaşmasının önemine değinildi. Raporda, enflasyonu zaman içinde hedeflenen seviyeye getirmenin gerekliliğine de işaret edildi.
Türkiye'nin mali duruşunun oldukça “uygun” olduğu belirtilirken sıkı para politikasının devam etmesi gerektiğinin altı çizildi ve “Lüzum görüldüğü takdirde daha fazla sıkılaştırma için hazırlıklı olunmalı” denildi.

İşgücü piyasasında daha fazla kadın istihdamının gerektiğine dikkatin çekildiği raporda ayrıca “Liberalleşen enerji piyasası için 2000'li yıllarda tasarlanan planların tam anlamıyla uygulanması gerekir” ifadesine yer verildi. Planlandığı şekilde Basel II kurallarına uyulması gerektiği belirtilirken, enflasyon hedefine ulaşmaya öncelik tanınması gerektiği vurgulandı.

OECD raporunda, Türkiye için 2012 yılında enflasyon tahminini yüzde 9,2, 2013 yılı için yüzde 7,2 olarak açıkladı. Büyüme 2012 yılı için yüzde 3,3, 2013 yılı için yüzde 4,6 olarak tahmin edildi. İşsizlik oranının 2012 yılı için yüzde 9,5, 2013 yılı için yüzde 9,1 olacağı belirtildi. Cari açığın GSYH'ye oranının ise 2012'de yüzde 8,9, 2013 yılında yüzde 8,4 olarak beklendiği ifade edildi.

Altın fiyatları bildiğiniz gibi sürekli olarak değişiklik göstermektedir. Türkiye altın fiyatları, aslında dünya genelindeki bazı parametrelere bağlıdır. Yani sadece Türkiye'ye bağlı herhangi bir piyasa altın fiyatlarını belirlememektedir. Bildiğimiz gibi dünya genelindeki borsaların açılış kapanış saatleri aynı anda olmamaktadır. Dünyanın herhangi bir yerindeki altın borsasında işlemler sonlanırken, bir diğerinde henüz yeni başlamaktadır.

Altın, yatırım araçları arasında uzun vadede kazanç sağlayan güvenilir bir maden olduğundan ve dilediğiniz anda alıcı bulabileceğinizden dolayı, çok fazla tercih edilmektedir. Altın fiyatlarını aslında dünya genelindeki ekonomiler aynı anda belirler. Borsanın en güçlü ülkesi ABD'dir. Bu nedenle de altın fiyatlarında daha çok ABD etkili olmaktadır. Geçtiğimiz dönemlerde altın fiyatlarını, ABD'de yaşanan krizler sıkça etkilemiştir. Bu nedenle altın fiyatlarının ABD'nin çeşitli kurumlarının davranışları doğrultusunda etkilendiğini söyleyebiliriz.

Bir başka açıdan baktığımızda altın, sadece kıymetli bir maden olarak yer almamaktadır. Altın aynı zamanda bir mücevher hammaddesidir. Özellikle bazı ülkelerde, mücevhere önemli ölçüde talep vardır. Türkiye de mücevher talebi fazla olan ülkeler arasında yer alıyor. Mücevher piyasasındaki bu talepler de altın fiyatlarına etki eden bir diğer unsurdur.

Altının aynı zamanda bir maden olduğunu hesaba katarsak, endüstriyel alanda da altına ihtiyaç olduğunu görürüz. Endüstriyel ihtiyaçlar, altın fiyatlarını ufak bir oranda da olsa etkilemektedir.

Altın fiyatlarını takip etmek ve en uygun zamanda altın alımı yapmak, tabii ki yatırımcılar için en doğru seçenek olacaktır. Siz de altın fiyatlarını takip ederek yatırımınız için uygun zamanı bekleyebilirsiniz.