MENÜ

DUYURU :

Bildirimlere izin vererek gelişmelerden anında haberdar olabilirsiniz.

Altında 2 ayda yüzde 11 kayıp

Altın şubat sonunda gördüğü 1.790 dolar seviyesine göre yüzde 11 değer kaybetmiş durumda

Akbank Ekonomik Araştırmalar'ın günlük piyasa analizinde, 2008 yılından bu yana devam eden yükseliş trendinin desteğinde olan altın fiyatının, bu desteğin kırılması halinde hızlı bir şekilde ilk çeyrekteki kazançlarını geri verebileceği belirtildi. Altın fiyatının seyri için avro/dolar paritesinin, dünya piyasasındaki likidite hareketlerinin ve altın fiyatına ilişkin teknik seviyelerin iyi takip edilmesi gerektiğinin altı çizilen analizde, paritedeki asıl destek noktası olarak gösterilen 1,2950 seviyelerinin kırılması halinde bir sonraki ciddi desteğin 1,2620 olacağı ve paritenin hızlı bir şekilde gerilemesinin, altının da hızlı bir şekilde düşmesi sonucunu doğuracağı ifade edildi. Analizde buna örnek olarak, şubat sonunda paritenin 1,35'ten 1,30'a gerilerken, altının da yüzde 10 gerilemesi gösterilirken, parite üzerinde İspanya ve Yunanistan'a ilişkin piyasa algısı ve bu ülkelerin tahvil getirilerinin etkili olacağı kaydedildi. Analizde likidite konusunda ise şu görüşlere yer verildi: “Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) bir sonraki FOMC toplantısı 20 Haziran'da. Haziran ayında aynı zamanda Fed'in portföyündeki tahvillerin vadesini uzatma programı (Operation Twist) sona eriyor. Fed'in yeni bir program açıklaması veya öncesinde Fed yetkililerinden bunun işareti sayılabilecek bir açıklama gelmesi, altın fiyatını destekleyecektir. Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) Avro bölgesindeki borç krizinde likidite sıkışıklığını gidermek amacıyla bankalara kullandırdığı 1 trilyon avro kredinin (LTRO ihaleleri) etkisi azalmış görünüyor. IMF ve ABD Hazine Bakanı'nın yeni önlemler alması yönündeki çağrılarına ilk etapta sıcak yaklaşmayan ECB'nin duruşunu veya en azından söylemini değiştirmesi durumunda bu da altın fiyatlarına destek olabilir.” “Altında önümüzdeki dönemde sert hareketler görülmesi olasılığı yüksek” Altın fiyatında bir sonraki destek noktasının 1.529 dolar seviyesi olduğu belirtilen analizde, 1.520-1.530 dolar bandının, eylül ve aralık aylarındaki sert düşüşlerde de destek olarak çalıştığı ve fiyatın buradan yukarıya döndüğü hatırlatıldı. Analizde, “Dolayısıyla trend desteğinin kalıcı olarak aşağı geçilmesi halinde, düşüşün hızlanması beklenebilir. Daha aşağıdaki önemli destekleri ise sırasıyla 1.450 dolar ve 1.306 dolar olarak hesaplıyoruz. Altında önümüzdeki dönemde sert hareketler görülmesi olasılığı yüksek. Altın fiyatının, mevcut destek seviyelerinde tutunması durumunda, altında hızlı bir şekilde toparlanabilir. Diğer taraftan, bu desteklerin aşağı yönlü geçilmesi halinde ise –ki mevcut şartlar altında bu ihtimali daha yüksek buluyoruz- altın fiyatı 1.525 dolara kadar geri çekilebilir. Parasal genişlemeye ilişkin gelişmeler ve EUR/USD paritesinin seyri, fiyatın hangi yöne kırılacağında belirleyici olacak” denildi.

Altın fiyatları bildiğiniz gibi sürekli olarak değişiklik göstermektedir. Türkiye altın fiyatları, aslında dünya genelindeki bazı parametrelere bağlıdır. Yani sadece Türkiye'ye bağlı herhangi bir piyasa altın fiyatlarını belirlememektedir. Bildiğimiz gibi dünya genelindeki borsaların açılış kapanış saatleri aynı anda olmamaktadır. Dünyanın herhangi bir yerindeki altın borsasında işlemler sonlanırken, bir diğerinde henüz yeni başlamaktadır.

Altın, yatırım araçları arasında uzun vadede kazanç sağlayan güvenilir bir maden olduğundan ve dilediğiniz anda alıcı bulabileceğinizden dolayı, çok fazla tercih edilmektedir. Altın fiyatlarını aslında dünya genelindeki ekonomiler aynı anda belirler. Borsanın en güçlü ülkesi ABD'dir. Bu nedenle de altın fiyatlarında daha çok ABD etkili olmaktadır. Geçtiğimiz dönemlerde altın fiyatlarını, ABD'de yaşanan krizler sıkça etkilemiştir. Bu nedenle altın fiyatlarının ABD'nin çeşitli kurumlarının davranışları doğrultusunda etkilendiğini söyleyebiliriz.

Bir başka açıdan baktığımızda altın, sadece kıymetli bir maden olarak yer almamaktadır. Altın aynı zamanda bir mücevher hammaddesidir. Özellikle bazı ülkelerde, mücevhere önemli ölçüde talep vardır. Türkiye de mücevher talebi fazla olan ülkeler arasında yer alıyor. Mücevher piyasasındaki bu talepler de altın fiyatlarına etki eden bir diğer unsurdur.

Altının aynı zamanda bir maden olduğunu hesaba katarsak, endüstriyel alanda da altına ihtiyaç olduğunu görürüz. Endüstriyel ihtiyaçlar, altın fiyatlarını ufak bir oranda da olsa etkilemektedir.

Altın fiyatlarını takip etmek ve en uygun zamanda altın alımı yapmak, tabii ki yatırımcılar için en doğru seçenek olacaktır. Siz de altın fiyatlarını takip ederek yatırımınız için uygun zamanı bekleyebilirsiniz.