MENÜ

DUYURU :

Bildirimlere izin vererek gelişmelerden anında haberdar olabilirsiniz.

10 yılını dolduran kiracılar dikkat

1 Temmuz’da yürürlüğe girecek düzenlemeler, 10 yılını doldurmuş kiracıları düşündürmeye başladı. Nedenine gelince, ev ya da işyeri sahipleri, 10 yılı dolduran kiracılarını ''hiçbir gerekçe göstermeden'' çıkartabilecekler.

1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren, Yeni Borçlar Kanunu yürürlüğe girdi.

Hürriyet Gazetesi ekonomi yazarı Şükrü Kızılot, bugünkü köşesinde yürürlüğe giren kanunun ne getirdiğini kaleme aldı.

Kızılot, yazısında şunları kaydetti:

''Bu Kanun’un 347. maddesinde “10 yılı dolduran kiracıların, gerekçesiz olarak çıkartılması” konusunda, “mal sahiplerine bir hak” tanındı. Buna göre, 1 Temmuz 2012’de yani kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kira sözleşmesi 10 yılı tamamlamışsa, 1 Temmuz 2014’ten itibaren mal sahibi kiracısını gerekçesiz olarak, ev ya da işyerinden çıkartabilecek.

Bunun için sözleşmenin bitiminden “en az üç ay önce” kiracıya yazılı bildirimde bulunulacak. ÖRNEK: Cemil Bey, 1 Temmuz 2012 itibariyle 11 yıllık kiracıdır. Buna göre, mal sahibi, 1 Temmuz 2014 tarihinden itibaren “tahliye” sürecini başlatabilecek. Hukuki konular bir uzmanlık işi olduğu için bu aşamada bir avukattan destek alınmasında yarar vardır.

5 YILI DOLDURANLARLAR 2017’DE
“Peki ama benim kiracı 10 yılı doldurmadı. Ben ne yapacağım?” diyecek olanlar da unutulmamış. 10 yılı doldurmayan ama 5 yılı aşan kiracılar da diğerlerinden “üç yıl sonra” çıkartılabilecek. Borçlar Kanunu’nun Geçici 2. maddesinde 5 yılı dolduran kiracılar için de bir düzenleme var. Buna göre; 5 yılı dolduran kiralamalarda, Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1 Temmuz 2012 tarihinden 5 yıl sonra (yani 1 Temmuz 2017’den itibaren) kiracıyı gerekçesiz çıkartabilme uygulaması başlayabilecek.

ŞİMDİDEN ÖNLEM ALIN
10 yılı dolduran kiracıların, 1 Temmuz 2014 tarihini beklemeden, mal sahipleri ile şimdiden konuşup, “yeni bir sözleşme” yapmalarında yarar var. Özellikle bulvar ya da cadde üzerinde olan ve büyük bir müşteri potansiyeli bulunan iş yerlerini kiralamak isteyenler şimdiden harekete geçtiler veya geçmek üzereler. Mal sahiplerine “Siz 10 yılı dolduran kiracınızı, 1 Temmuz 2014’ten itibaren kira yılının bitim tarihi itibariyle çıkartın. Ben şu kadar hava parası ve bir kat fazla kira vermeye hazırım” diyerek, mal sahiplerinin kafasını çeliyorlar. Bazıları, mal sahibine ciddi bir “ön ödeme” yapıp, sözleşme imzalatıyor.

İŞ YERİ KİRA ARTIŞI SERBEST
6217 Sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesi ile; 1 Temmuz 2020 tarihine kadar, işyeri kira artışları serbest bırakıldı. Buna göre, işyeri kiralarında 1 Temmuz 2020 tarihine kadar “sözleşme serbestisi” olacak. İş yeri sahibi isterse kiranın yüzde 20’si veya ÜFE + yüzde 10 ya da daha yüksek oranda zam yapabilecek. Daha açık bir anlatımla, işyeri kiracısı mal sahibine “Arkadaş yıllık enflasyon yüzde 8. Sen istiyorsun yüzde 18 zam. Kabul etmiyorum enflasyondan bir puan daha fazla zam yapmıyorum” diyemeyecek. Ancak, devam eden kira sözleşmelerinde “kira artış oranının tanımı” yapılmışsa, sözleşme devam ettiği sürece mal sahibi, sözleşme hükümlerine uymak zorunda kalacak.

KONUT KİRA ARTIŞI ÜFE İLE SINIRLI
Yeni Borçlar Kanunu’na göre, konut kiralamalarında; yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak artış, bir önceki kira yılında Üretici Fiyat Endeksindeki (ÜFE) artış oranını geçmeyecek şekilde belirlenecek. Bu kural, “bir yıldan uzun süreli” kira sözleşmelerinde de geçerli olacak. Sözleşmede kira bedeli “yabancı para” olarak belirlenmişse, 5 yıl geçmeden kira bedelinde değişiklik yapılamayacak.''

Altın fiyatları bildiğiniz gibi sürekli olarak değişiklik göstermektedir. Türkiye altın fiyatları, aslında dünya genelindeki bazı parametrelere bağlıdır. Yani sadece Türkiye'ye bağlı herhangi bir piyasa altın fiyatlarını belirlememektedir. Bildiğimiz gibi dünya genelindeki borsaların açılış kapanış saatleri aynı anda olmamaktadır. Dünyanın herhangi bir yerindeki altın borsasında işlemler sonlanırken, bir diğerinde henüz yeni başlamaktadır.

Altın, yatırım araçları arasında uzun vadede kazanç sağlayan güvenilir bir maden olduğundan ve dilediğiniz anda alıcı bulabileceğinizden dolayı, çok fazla tercih edilmektedir. Altın fiyatlarını aslında dünya genelindeki ekonomiler aynı anda belirler. Borsanın en güçlü ülkesi ABD'dir. Bu nedenle de altın fiyatlarında daha çok ABD etkili olmaktadır. Geçtiğimiz dönemlerde altın fiyatlarını, ABD'de yaşanan krizler sıkça etkilemiştir. Bu nedenle altın fiyatlarının ABD'nin çeşitli kurumlarının davranışları doğrultusunda etkilendiğini söyleyebiliriz.

Bir başka açıdan baktığımızda altın, sadece kıymetli bir maden olarak yer almamaktadır. Altın aynı zamanda bir mücevher hammaddesidir. Özellikle bazı ülkelerde, mücevhere önemli ölçüde talep vardır. Türkiye de mücevher talebi fazla olan ülkeler arasında yer alıyor. Mücevher piyasasındaki bu talepler de altın fiyatlarına etki eden bir diğer unsurdur.

Altının aynı zamanda bir maden olduğunu hesaba katarsak, endüstriyel alanda da altına ihtiyaç olduğunu görürüz. Endüstriyel ihtiyaçlar, altın fiyatlarını ufak bir oranda da olsa etkilemektedir.

Altın fiyatlarını takip etmek ve en uygun zamanda altın alımı yapmak, tabii ki yatırımcılar için en doğru seçenek olacaktır. Siz de altın fiyatlarını takip ederek yatırımınız için uygun zamanı bekleyebilirsiniz.